Monday, July 9, 2007

Işık Doğudan Yükselir

Güneşi ilk gören insanlar olmalarından mıdır bilmem, başka bir büyüsü var bu insanların. Dünyanın kurtuluşu onlarda saklı sanki. Doğu-doğum-doğal. Doğmak kökünden türeyen bu üç kelimede gizli bütün sır. Dünyayı var eden de onlar, yok olmaktan kurtaracak da. Öylesine bütünleşmişler ki dünyayla, batılı bilim adamlarının verdiği yer küre ismi vız gelir onlara. Topraktır onlar için aslolan, topraktır, sudur, güneştir... Topraktan geldiler, suyla beslendiler, güneşle ısındılar. Var olmak bundan ibaret. Herşeylerini doğa var etti, minnetlerini doğaya sundular ve tekrar doğaya dönecekler.
Bu arada, doğuya büyük bir kaşif edasıyla giden batılı adam, onları inceledi, müziklerini inceledi ve kayda değer bulup bir şeyler götürdü yanında. Var olmanın kaynağı doğuda olsa da dünyaya açılmanın yolu batıdan geçiyordu. Bütün varlığını önüne serdi batılı adamın doğu. Paylaşımcıydı çünkü. Çünkü hiçbir şeyin sahibi değildi aslında. Herşey zaten doğada vardı. O sadece doğanın sesini dile getiriyordu. Bugüne kadar bir kez bile doğasını dinlememiş olan batılı adam için çok değişikti her şey, çok değişik ve çok mistik. İyi para ederdi...