Sunday, March 2, 2008

???

Nasıl buldun beni? Denk mi geldi gerçekten? Yoksa gerçekten bu kadar imkansız mı bütün bu olup bitenleri mantığa bürüyüp açıklayabilmek? İmkansız değilse de tercih edilen de değil. Böyle inanamayarak, hayranlıkla ve her daim şükrederek bakakalmak gözlerine tercihimiz.



Hiçbir şey istemediğimi zannettiğim bunca zaman meğer sen şekilleniyormuşsun kafamda.



Sonra elinde büyü kitabınla geldin. Her yeri maviye boyadın. O mavinin içine dalıp da bütün dünyayı unutabilmek ne güzelmiş meğer. Kaçacak, sığınacak bir yerin varlığı nasıl bir huzur veriyormuş insana. Nasıl da umut veriyor elini tutup hayal kurmak, bütün hayaller nasıl da bir adım ötemizde görünüveriyor gözlerimize. Sanki önce biraz izleyip tadını çıkaralım, nasılsa elimizi uzatsak avuçlarımızın içine alıveririz hepsini. Öylesine mümkün herşey seninle. Öte yandan, hiçbiri olmasa da olur...

2 comments:

Anonymous said...

:)

(dünyanın en "yayvan" gülümsemesi...)

İkametsiz said...

mavi duvar.